İhsan, şehirden uzakta dağların arasında bulunan bir köyde maden ocağında çalışarak sade bir hayat sürmektedir. İçine kapanık birisidir ve en büyük zevki kitap okumaktır. Çalıştığı madende meydana gelen bir kaza sonucu gözlerini hastanede açar ve kısa bir süre sonra eşinin hamile olduğunu öğrenir. Bunu öğrenmesiyle hayat onun için daha da anlamlı bir hale gelir ve bir kız çocuğu hayali kurmaya başlar. Devamında ise hayatını ona göre şekillendirir. Kazadan sonra uzun yıllar maden ocağından uzak durur ama günün birinde evladına aydınlık bir gelecek sunmak için karanlık geçmişine dönmek zorunda kalır. Ama şartlar ne olursa olsun onun için hayata sımsıkı sarılır ve onun için yaşar. Yaşadığı karanlık dünyaya onu bağlayan ve bu dünyayı aydınlık yapan tek şey İlyada'dır. Anadolu insanının yaşam tarzını ele alan bu kitap, umut ederek acıların üstesinden gelinebileceğini ve her kâbusun kötü olmayacağını hatırlatır. Hayatta bir şeyin değerini, ona yüklenilen anlamın belirlediğini ifade eder. İlyada'nın bir isme dönüşerek anlam kazanması, değeri ifade eden örneklerden biridir. Yanı sıra değerli olanın kaybedildikten sonra kıymetinin anlaşılmasının pişmanlıktan başka bir şey getirmeyeceğini söyler. ‘'Bir rengin bile herkes için binlerce anlamı vardır ama kişiyi ilgilendiren herkes için değil kendisi için ne anlama geldiğidir.''
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.