Göbeklitepe’deki figürlerden acı dolu mitolojik anlatılara, gökyüzündeki hareketlerden yıldızlara yüklediğimiz anlama kadar kadim insanlık bugüne dek hep ne aradı? Mutluluk, huzur, güven ya da anlamlı bir hayat. Öldürücü hızın günümüz yaşantısına ekledikleri dışında, ezeli sorularımıza cevaplar bulabildik mi peki? Belki de cevaplar hep oradaydı ama biz yanlış yerde aradık?
Halil’den Aquilo’ya, Doğa’ya, Tuğrul Dede’den Bora’ya, Adel’e, kahramanlarımız insanlığın milyon yıllık ayak izlerini takip ederek neler keşfettiler, nelere kulak verdiler, neleri gözden kaçırdılar? Yolları nerelerde kesişti, sorularına hangi cevapları buldular?
Bazen gülümseyerek, bazen hüzünlenerek okuduğumuz satırlarda, kimi zaman merak, kimi zaman coşkuyla yol arkadaşlığı ettiğimiz kahramanlarımızın arayışlarında kendimizi bulacak, kucaklayıp sarmalayacak ve binlerce yıldır elden ele taşınan meşalenin yolumuzu aydınlattığını, içimizi ısıttığını, güvenle doldurduğunu hissedeceğiz.
Çünkü anlatılan bizim hikâyemiz; meşaleyi yakan, elden ele taşıyan biziz:
Büyük insanlık... Yeni bir yorumla kendimize yapacağımız bu içsel yolculuğa hazır mısınız?
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.