Türkiye’de bir ilk, filmden önce senaryosu yayınlandı.
11 Eylül 1980 Sabahı ile 12 Eylül 1980 Sabahı arasında geçen 24 saat
Hikaye 135 dk'lık bir sinema-tv film senaryosu olarak tasarlanmıştır. Bizim dışımızda gelişen-gerçekleşen olayların hayatımızı şekillendirdiği, oyun içinde oyunun, onun içinde de başka bir oyunun olduğu, mizah ile felsefenin bir araya geldiği dinamik, eğlenceli, şaşırtıcı olaylar dizisi, akıcı ve farklı bir bakış açısıyla ele alınır.
Amerikan Senaryo Formatı ile aynı anda Kitap Formatında.
Amerikan Senaryo Formatı ile aynı anda kitap olarak da tasarlanan her iki metin de içerik olarak aynı ve senaryo yazımı kurallarına uygundur. Genel hikayenin kısa bir özeti kitabın arka kapağında yer alır. Ayrıca, her karakter kendi sahnesinden önce tanıtılır, böylece karakterle olay arasındaki bağlantı ortaya konulur. Bu anlatım biçimiyle hikayenin daha açık, anlaşılır bir hal alması ve keyifli bir okumanın ortaya çıkması hedeflenir.
Amerikan Senaryo Formatı meraklısına, ilgilisine kaynak olacak teknik bir metindir. Senaryonun nasıl yazıldığını değil “senaryonun kendisini” görme fırsatı sunuyor (büyük boy). Yasaklı Afiş’in bu tasarımını elinize alarak siz de hikayenizi bir senaryo haline getirebilir, bununla beraber sevdiğiniz, izlediğiniz filmlerin kağıt üzerindeki önemli bir aşamasını görebilirsiniz. Keyifli, akıcı bir film hikayesi-senaryosu okumak isteyenler için daha çok kitap tasarımı (küçük boy) tavsiye edilir.
Bizim dışımızda gelişen-gerçekleşen olaylar hayatımızı şekillendirir.
Synopsis-Genel Hikaye
11 Eylül 1980 sabahı Boztuğ Ailesi bir gün sonra yıkacağı eski konağında bu akşam yurtdışından dönecek olan tek oğlu Süreyya’nın isteği üzerine, konağı yıkmadan son kez konakta akşam yemeği yiyip geceyi de orada geçirecektir. Ayrıca, Süreyya'nın "Türkiye üzerinden geçen göçmen kuşlar için geliştirdiği havadaki tüp geçit projesi" ile Boztuğ Holding devletten yüzyılın en büyük ihalesini kazanmıştır. Aile bu ihale sürecinde kendilerine destek olan birkaç siyasi-bürokrat dostlarını da konaktaki son akşam yemeğine davet eder. Bugün de bütün aile bu yemek için seferber olmuş tur fakat, sabah Ferruh Bey ile eşi arabayla giderken aralarında tatlı-sert bir tartışma başlar, bu sırada arabayı kullanan Ferruh Bey kaza yapar ve yaralanır.
11 Eylül 1980 akşamı tam mesai bitecekken polis ihbar hattına “Yuvasızlar Mahallesi Harabe Sokak’ta bulunan sahipsiz duvarlara yasaklı afişler asılıyor.” ihbarı gelir. Böl gede afiş olayı çok hassas bir konu olduğu için ihbarı alan memur konuyu direk baş müdüre götürür. Memurun öylesine (sonucunu hiç düşünmeden) söylediği sözle baş müdür de raydan çıkar, normal bir ihbarı olağanüstü bir hale getirir. Ondan sonra, afiş leri asan biri kız, ikisi erkek üniversite öğrencisi ile onları yakalamaya çalışan semtin karakol komseri ve mahallenin gece bekçisi arasında kovalamaca başlar. Bir süre devam eden kovalamacanın sonunda, öğrencilerle kolluk kuvvetleri Boztuğ Ailesi’nin eski konağındaki davete, davetsiz misafir olarak herkesten önce gelip konaktaki yerle rini alır.
Sabah kazada yaralanan Ferruh Bey, akşam kendi hastanesinde gözünü açar, fakat kendisini tedavi eden “değişik” başhekimle kapışınca başı sargılı, ayağı alçılı halde eşiyle hastaneden ayrılır. Ev sahipleri akşam herkesten sonra, konağa gelir gelmesi ne ama, içeride hiç umulmadık bir manzarayla karşılaşır. Gece bir de ailenin İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan kızı, Süreyya’nın ikizi Feyruze de konağa baskın yapınca işler iyice karışır. Konağa gizli bir amaç için baskın yapan Feyruze, geçen yıl babasının kuracağı ilk özel bankayı daha kurulma aşamasındayken soymuş ve Afrika ya kaçmıştır.
Ev sahipleri, davetli, davetsiz bu akşam konağa gelenlerin tamamı farkında olmadan bir oyunun içinde bulur kendini. Herkes geceyi sağ salim atlatmak için kendine bir rol biçer ve onu en iyi şekilde oynar. Hatta bazen gerçekle olan bağları kopar ama,bu da yetmez geceyi kazasız, belasız atlatmaya. Çünkü sabaha karşı duyulan darbe haberiyle artık rolleri de kurtaramaz onları.
Gecenin sonunda (finalde) karakterler ve konak kaderiyle baş başa kalır. Gidenler Zaten, hayatının kararını alıp gitmiştir, kalanlar da bir seçim yapıp kendi sonunu kendi hazırlamak zorundadır. Bu akşam konaktan içeri girenler ne aynı kişi ne de aynı hayata çıkacak. Karakterlerin ve konağın kaderi bu gece şekillenecek...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2019