Dünya nedir? David Markson, Wittgenstein'ın bu sorusuna, elli dört kez reddedilen fakat sonra bir "kült"e dönüşen romanı Wittgenstein'ın Metresi'nde kurduğu "yeni bir dünya" ile cevap veriyor. Anlatıcı dışında bir insan yoktur bu dünyada. Fakat ikinci bir insanın olmaması, orada hiç kimsenin olmadığı anlamına gelmez: Filozoflar, yazarlar, ressamlar, müzisyenlerden oluşan kalabalık bir nüfusa sahiptir. Onların yapıtları, yaşamları ve dedikodularıyla tıka basa doludur. Sanatla dolu bir bilinçten süzülen ve "dünyadan arındırılmış bir dünya"dır burası. Wittgenstein'ın Metresi'ni Pelin Angı ve Suat Kemal Angı Türkçeleştirdi.
"Wittgenstein'ın Metresi'nde, Markson'ın tüm romanlarındaki dramatik etkinliklerden az sayıda bulunur: (En basit düzeyde) yeryüzündeki son kişiymiş gibi görünen Kate adındaki kadının ipe sapa gelmez düşüncelere dalması. Buna rağmen roman çok sayıda entelektüel etkinlik içerir: (Yine aynı düzeyde) edebiyattaki en derin epistemolojik araştırmalardan biridir ve Wittgenstein'ın 'Felsefe, aklımızın dil aracılığıyla büyülenmesine karşı yapılan bir savaştır,' şeklindeki önermesine dair bildiğim en iyi kurgusal açıklamadır."
- Steven Moore, Son Söz
"Deneysel kurgunun bu ülkedeki zirve noktası…"
- David Foster Wallace
"Bunu okuyan kişi, dünyayı eskisi gibi göremez artık."
- Ann Beattie
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.