"Bu kitabın yazarı şu anda aramızda, dışardaki tutsaklardan. Ama sadece masumların değil bir ülkenin de kaderini lanetli bir mürekkeple yazılmış kalp kararlarla belirlemeye kalkışanlar, yarın onun hakkında ne hükümler verecekler belli değil." EMİNE ÜLKER TARHAN "Bana dokunmayan bin yaşasın'cılığın zirve yaptığı bir çağda, 'kavga'nın adıdır Müyesser... İnatçıdır ki; katırlarhalt etsin yanında! 'Ben devletten yemek değil, adalet istiyorum' diye tutturmuş ve bir daha da ağzına 'devlet lokması' koymamıştır hapishane hayatı boyunca!" MUSTAFA MUTLU " Onurlu dik duruşunu hayranlıkla izliyorum. Türk kadının destanını yazıyorsun. Kendi adıma çok çok teşekkür ederim. Belki farkında değilsidir ama biz senden moral alıyoruz, umut alıyoruz. İyi ki, Odatv'de yazmışsın, iyi ki hâlâ yazıyorsun. Ve iyi ki, biz senin gibi yiğit, cesur bir gazeteciyi tanıdık. Hepimiz biliyoruz ki, bu günler geçecek, onurlu girdiğimiz cezaevinden onurumuzla çıkacağız..." SONER YALÇIN Müyesser Yıldız... Gazeteci... Elini bile sürmediği tespit edilmesine rağmen bilgisayarında bulunan kaynağı belirsiz "belgeler" yüzünden 15,5 ay hapis yattı. Yaklaşık bir yıl boyunca tek başına kaldığı hücresinde inatla okudu, yazdı. Adaletsizlik karşısında üşüdü. Sarılabilmek için bir kedi istedi hücresine. Vermediler. O da yazmanın ve üretmenin sıcaklığına sığındı. Yargısız infazın bir asırlık tarihini kaleme aldı. Vatan yahut Silivri, Silivri Cezaevi'nde geçen kedisiz günlerin eseridir. Müyesser Yıldız sonunda kendisine kavuştu, ama adalet ve özgürlük arayışına hâlâ devam ediyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.