Onu ensesinden, bir kedi yavrusu gibi tutarak göz hizasına değin kaldırıp gök gürültüsü sesiyle:
“Sana para yetiştirecek diye ağaçları katleden caninin oğlu, bana iyi bak, ben ormanların koruyucusu Varman Tura’yım. Baban bir, iki demedi, kesesine para girecek diye ormanı biçti, doğradı. En son kutsal koca kayını da devirdi. Benim Can Pare’mi, gönüldeşimi de sürdü, öldürdü. Duyduğum acıları ona geri döndüreceğim. Babanı cezalandırmak için seni kaçırdım. Biliyorum asıl suçlu sensin. Sana da unutamayacağın dersler vereceğim. İlki, seni başka biri yaptım. Yakışıklıyım diye hava atman bitti. Ben hem kendimi hem istediğim kimseyi şekilden şekile sokabilirim.”
Varman Tura, kaçırdığı delikanlıya bir tek yasak koymuştu: Değiştirdiği şekildeyken, herhangi bir kimseye, kim olduğundan söz edecek olursa asla gerçek kimliğine dönüşemeyecekti.
“Cengiz, kaldırımda yere oturdu. Karşı pencerenin perdelerinin açılmasını beklemekten yorgundu. Önünde beliren yaşlı adam: ‘Oğul, aşk dilenciliği en zorlu meslektir,’ dedi, gülerek yürüdü gitti.”
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.