Yüzyıllar önce anlatılmış masalları bugün hâlâ sevmemizin, aynı şevkle okumamızın sebebi nedir?
Çünkü onlar bize, unutulmaya yüz tutan eski “demokratik” geleneklerimizi hatırlatır. Çünkü gerçek hayatta adil ve dürüst olanın zalim ve dürüst olmayanı yere çalmasından hoşlanırız. Çünkü masallar dünyasının insan-doğa uyumuna hasretiz.
Ne diyordu Yunus Emre:Bir sinek bir kartalıSalladı vurdu yereYalan değil, gerçektirBen de gördüm tozunu.
Dünya çapında pek çok büyük yazara ilham olmuş, anlatıldığı günden bu yana etkileyici tonunu yitirmemiş Binbir Gece Masalları, Türkiye’nin en sevilen düşünürü Sadık Usta’nın dimağında damıtılarak bambaşka bir forma bürünüyor bu kitapta... Masalları ve ütopyaları yan yana getirip Batı’nın Doğu yaratıcılığına duyduğu ilginin temellerini öğrendikten sonra,
Sadık Usta çevirisiyle ikinci bölümdeki yerlerini alan masalları yeni bir merakla okumamak mümkün değil.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.