homas More Ütopya’da hayali bir adada kurulmuş ideal bir ülke tasviri yapar. Yönetim biçiminden sosyal yaşama kusursuz bir devlet ve toplum modeli çizer. More, dostu Erasmus’a kurgusal modelini şöyle anlatır: “Ütopya’da, her şeyin herkese ait olduğu bu yerde, insanlar, bütün ihtiyaçlarının karşılanacağından eminler. Orada zengin de yoktur fakir de. Kimsenin hiçbir şeyi yoktur, ancak herkes zengindir. Bundan daha büyük bir zenginlik olabilir mi? Günlük ekmeğin peşinde koşmadan, oğlunun sefalet içinde yaşayacağını düşünmeden, kızının çeyizi için endişe duymadan, herkesin; kadınların, çocukların, torunların, torunlarının torunlarının ve daha sonraki kuşakların mutlu bir yaşam süreceğinden emin olarak…”
İnsanlığa “yok-ülke” ya da “olmayan ülke” anlamındaki “ütopya” kavramını armağan eden Thomas More’un eseri, yazıldığı günden beri pek çok felsefe ve düşünce akımına, sanat eserine ve siyasi harekete ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Ütopyalıların düzenine dair ne söylenirse söylensin dünyada ne onlardan daha iyi bir halk ne de daha mutlu bir hükümet vardır… Halk çalışkan, öğrenmeye hevesli olduğu kadar neşeli ve keyiflidir de… Yorulmadan bilgi peşinde koşarlar…
Kendi aralarında her şey eşit dağıtıldığı için kimse fakir ve yokluk içinde değildir, kimse mal sahibi olmadığı halde hepsi zengindir. Bir kişinin tüm kaygılardan uzak, dingin ve mutlu bir yaşam sürmesinden daha büyük bir zenginlik yoktur çünkü.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.