Ulusal kimlikler doğal fenomenler değildir; bilakis inşa, belki de icat edilmeleri gerekir. Bugün ulusal kimliklerin temel unsurları denince bir çırpıda kurucu atalardan, tarihten, kahramanlardan, dilden, anıtlardan ve folklordan bahsedebiliyoruz. Peki tarihin her döneminde ulus denince aynı cevabı alabilir miydik? Anne-Marie Thiesse, Ulusal Kimliklerin İnşası'nda son iki yüzyıldaki gelişmeler ışığında bu soruyu cevaplıyor. Endüstriyel kapitalizmin gelişimiyle modern devletlerin oluşumu ve ulus kimliğinin inşası arasındaki ilişkiyi serimleyen Thiesse, ulus fikrinin aslında oldukça uluslararası bir etkileşimin sonucu olduğunu ileri sürüyor. Epik soy anlatılarından etnografya müzelerine, ulusal dillerin gelişiminden paraların üzerindeki amblelmlere kadar uzanan bir çalışma sahası içinde ilerleyerek bu kolektif inşanın bir krokisini çıkarıyor. 18. yüzyıl Avrupa'sında başlayan uluslaşma macerasını 21. yüzyılda nasıl anlamamız gerektiğine dair yetkin bir kavrayış sunuyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.