İçimizdeki kıskançlık hiç bitmeyecek bir nefrete dönüştüğünde bir yıkım başlar. Ömer Hancı ve Kübra Saruhanlı için o yıkım bir cinayetle başladı. Kan davasında verilen evlilik kararıyla ise herkesin hayatını altüst etti. Fırtına gibi esen Ömer, Kübra’yı bir odaya tutsak ettiğinde tek amacı babasının katili olan adamın kızından intikamını almaktı. Kübra ise sevdiği adamdan koparılıp hiç tanımadığı bir adamla evlendirildiğinde tek istediği babasının katil olmadığını herkese kanıtlamaktı. Gerçeklerin gün yüzüne çıkma vakti geldiğinde bu iki genç ya bir bütün olmayı öğrenecekti ya da birbirlerini yok edeceklerdi. Karanlığın içinde ufacık bir ışık belirdiğinde gerçekler ortaya dökülmeye çoktan hazır durumdaydı. Geçmişin kapısı, kulakları sağır edecek bir çığlıkla aralanmıştı artık. Ve bu çığlık, kısa bir süre içinde yankı bulmaya başlayacaktı. Sonrası gözyaşıydı,Sonrası acıydı,Sonrası hasretti…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.