Meraklı genç mühendislik öğrenimi için gittiği Fransa’da gözlemlerini sürdürüyor. Avrupa’yı gençlik hanlarında dolaşıyor. Irk ayrımına, savaşın acımasız izlerine tanık oluyor: Kültürler, çıkar çelişkileri, devrim-karşıdevrim süreçleri... Soğuk, açlık, gazete satmanın güçlüğü, Almanya’ya giden işçi kızlar…Almanya, İtalya, İspanya, İsviçre, Fransa’ya ilişkin gözlemleri izleyen Biz kimiz? Nereden geldik nereye gidiyoruz? başlıklı bölümde genç mühendisin yurda dönüş yolundaki duyguları, askerlikle ilgili gözlemleri anlatılıyor. Şeriatçı yayından geçilmeyen düzensiz İstanbul ona Orwell’in 1984’ünü anımsatıyor… “Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti’i emanet ettiği gençlik benim” diyerek başkente yerleşiyor.Yapıt, “Türk olmanın dayanılmaz karmaşıklığı” üzerine gözlemlerle iş, eş, arkadaş ararken başına gelenlerden sonra, genç adamın girdiği işte bilgisayar adını vereceği makineyle ve eşi Gülden’le tanışmasıyla Tutku başlıklı bölümle son buluyor.“Yaşamın Gizi’ni her okur yapıttan kendi çıkarabilir” diye düşünüyor “Bilgisayar’ın isim babası” Aydın Köksal.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.