Türkiye, 1965 yılından itibaren nükleer santral kurulmasını gündemine almaya başladı. 1977-2008 yılları arasında dört nükleer santral ihalesi sonuçsuz kaldı. Nihayet ilk nükleer santral anlaşması 2010 yılında imzalanabildi. Bu gelişme, kısır döngünün kırıldığı tarihî bir dönüm noktası oldu.
Peki, Türkiye yarım asır boyunca neden nükleer santral projelerine başlayamadı, yapılan ihaleler neden sonuçsuz kaldı? Nükleer santral yolculuğuna birlikte başladığı ülkeler nükleer santral teknolojisi ihraç etmeye başlarken Türkiye neden geç kaldı?Akkuyu ve Sinop Nükleer Santral Projelerinde bugüne kadar neler yapıldı? Ülkemizin nükleer santrale ihtiyacı var mı? Elektrik tarifesi pahalı mı? Radyoaktif atık yönetimi nasıl olacak? İlk nükleer altyapı programı, ilk yerli sanayi ve insan kaynaklarının geliştirilmesi için ne tür çalışmalar yapıldı? Türkiye’de ilk kez yayınlanan nükleer belgeseller, izleyiciye neler anlattı?
Dünya nükleer santrallerden vazgeçiyor mu? Almanya, Japonya, ABD ve Fransa gibi ülkelerin tutumu ne?
2010 yılına kadar Türkiye’nin neden bir nükleer santral sahibi olamadığını gazete arşivlerine de yer vererek açıklayan bu kitap, Türkiye’nin nükleer santral serüveni ile ilgili yazılmış ilk eserdir. Kitabı okuduğunuzda, tarihin tozlu sayfalarında kalmış bazı gerçeklerin günümüze ışık tuttuğunu fark edeceksiniz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.