Yazarın tasarladığı karakterin gözüyle görülen dünyada, tıpkı Don Kişot'ta olduğu gibi, yel değirmenleri kimi zaman bir dev kimi zaman ise kendi işlevlerini yerine getiren nesneler olarak görünebilir. Anlatıcı böyle bir tablo içerisinde, iki paradoksu aynı çerçevede verip, kurmaca-roman ve gerçek-roman arasındaki ayrımı da göstermek ister. Destandan romana geçişte bilinen gerçekler olduğu gibi değil, değiştirilerek romanın gerçekleri halinde okura sunulur. Don Kişot'taki gerçek ve kurmaca olan her şey metne aittir ve kurmacaya bürünen eserde gerçeklik aramak boşunadır. Okur onu arama gayretine girişse bile boşuna çaba sarf etmiş olur. Çünkü roman, kurmaca bir gerçekliği açıklasa bile bunun gerçekçilikle hiçbir ilişkisi yoktur.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.