Artık akşam olmuş, güneş batıyordu. O sırada Timur, satranç oynamakla meşguldü. Bu yenik haliyle bile gururunu kaybetmemiş, dim dik ayakta duran uzun sakallı Beyazıt'ın içeri girdiğini görünce ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi Timur ve gülümsedi. Gururu da cesareti de yerinde olan Beyazıt:"Ayıptır" diye bağırdı. "Başına Allah tarafından bir felaket gelmiş olan bir adamla alay etmek ayıptır."Bunun üzerine Timur ağır ağır şu cevabı verdi:"Benim gülmem ona değil; Allah'ın dünyayı benim gibi bir topalla senin gibi bir köre vermesine gülüyorum" dedi ve devam etti; "Sen bizi yenmiş olsaydın, askerlerimle bana neler yapardın, onu da bilmiyor değiliz."Beyazıt'ı esir olarak elinde bulundurmak, kocamış cihangirin pek hoşuna gitmişti...
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.