Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması, 1980 yılında Viyana Konferansı'nda altmış iki ülkenin katılımıyla kabul edilmiş ve 1988 yılında yürürlüğe girmiştir. Türkiye ise, CISG'a, 5870 sayılı Kanun ile taraf olmuş, 01.08.2011 tarihinden itibaren CISG yürürlüğe girerek Türk Hukukunda uygulanma imkanına kavuşmuştur. Uluslararası niteliği haiz satış sözleşmelerinden doğan ihtilafların çözümlenebileceği herhangi bir uluslarüstü yetkiye sahip mahkeme bulunmadığından, bu tür ihtilaflar ancak ulusal mahkemeler eliyle çözümlenecektir. Bu hususta CISG m.7'de ifadesini bulan ve doktrinde de genellikle vurgulanan, uluslararası satış sözleşmesi kurallarında birliği sağlama çabalarının bir ürünü olan CISG'ın yorumlanmasında, iç hukuktan bağımsız, otonom bir bakış açısının korunmasının gerekli olduğudur. Bu tez çalışmasında, CISG'ın bu niteliğini göz önünde bulundurarak, satıcının sözleşmeye aykırı mal tesliminde, alıcının kullanabileceği haklardan biri olan yenisi ile değiştirme hakkı ele alınacaktır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.