Söylemler birbirlerinden çeşitli enstrümanları ödünç almakta, bazen de muhatap söylemin argümanlarını alıp kendine özgü yeni bir bağlamda kullanma, kendi özel çerçevesi içerisinde işlevselleştirmek üzere onu yeniden yapılandırmak konusunda kendilerini serbest görmektedirler. Söylemlerin düşünsel hareket noktaları ne kadar birbirinden farklı ve ifade üslupları ne kadar birbirine zıt olsa, anlatı sistemleri buyurgan vaaz dilinden epistemolojik gerilim diline kadar ne ölçüde çeşitlilik arz etse de bu karşılıklı değişim yine de gerçekleşmektedir, çünkü söylemler belli bir tarihsel-kültürel bağlam içerisinde aynı problemler yığınını paylaşır ve aynı meydan okumalarla karşı karşıya kalırlar. Nitekim üretici söylemlerin tamamının karşı karşıya olduğu meydan okuma, “gelecek” adını verdiğimiz zaman dilimine giriyor oluşumuz ve tarihten çıkışın sebep olduğu [ima ettiği] tehlikeler değil midir? Nitekim bilindiği üzere modern Arap uyanış çağının (nahda) başından beri söz konusu olan bu zor meydan okumaya karşı birçok cevap verilmiş, yani birçok söylem üretilmiştir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.