Kemana gövde katmak eşittir dünyaya gövde katmak. Armonik gamlara çalışırken de, Bach'ın "Fantezi ve Füg"ünü icra ederken de böyle bu. Her sesi, her akoru mutlaka dünyaya armağan etmek. Kemanın "harika çocuğu" Tedi Papavrami'nin Enver Hoca'nın Arnavutluk'unda başlayıp Fransa'ya uzanan, kendi kaleminden aktardığı zorlu yaşam öyküsü baştan uca böyle bir armağan: Eser ile şahdamarına dayanmış çalgının arasına yerleşip hem eseri hem çalgıyı hem kendini her seferinde yeniden keşfetmek.
"Bir eserin, bir cümlenin, bir modülasyon ya da bir metaforun lezzeti bütünüyle hissedildiğinde, o eser içimize işleyerek varlığımızın derinliklerinde yeniden doğmak üzere hayat bulur, varolduğundan kendimizin bile habersiz olduğu bir yönümüzü ortaya çıkarır. Belki de en çok kendimiz olduğumuz anlar bir başkasının hassasiyetini içimizde duyduğumuz, kendimizi unutarak coşkulu bir izleyiciye dönüştüğümüz, kendimiz olmaktan çıktığımız anlardır; sıra bize geldiğinde kendimizden birşeyler katabilmemiz için bu zorunludur."
Keman öğretmeni babasından oğluna: "Cesaret Tedi, Bach'la teselli bul."
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.