Bir şey yaratıyorsun, sonra o yarattığın şey sana sırlarını fısıldıyor. Bilmediğini zannettiğin sırları. Bak şair, bir zaman gelecek şiirlerin seninle konuşacak. Tanrı, sen ve ben, izahı mümkünsüz yaratmanın sarhoşluğuyla bir araya geldik. Tanrı bizi yaratırken, bir gün ona kendi sırrını fısıldamamızı arzuluyordu. Biz onun gizli hafızasıyız. Hiç düşündün mü, ya yazdıkların aslında sana kendilerini yazdırıyorsa? Ya biz Tanrımıza kendimizi yarattırdıysak? Bu yüzden, biz kendimizi anlamaya çalışırken Tanrımızla yüzleşiriz. Bu yüzden insanların Tanrısı kendilerine benzer…
Fikirleri yüzünden ülkeyi terk etmek için İstanbul’dan kaçan şair İskender Sof… Peşinde, İskender’in şiirlerinden yola çıkarak onun izini süren istihbarat ajanı Metin…Kişisel bir intikam planı olarak kalpazanlığı seçen Sincap ve film karelerinde yaşadığını hayal eden Süreyya… İsmail Güzelsoy’dan soluksuz okuyacağınız bir roman…
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.