Türkiye’de ordu üzerine yapılmış az sayıdaki çalışma içinde önemli bir yere sahip olan elinizdeki kitabın ortaya attığı can alıcı soru şu: Üç darbe görmüş ve her darbeden sonra toplumun büyük kısmı için yaşam koşulları olumsuz anlamda değiştiği halde, nasıl oluyor da ordu hâlâ en güvenilir kurumlar arasında sayılabiliyor, bu kadar güçlü bir meşruiyet zeminine sahip olabiliyor? Elinizdeki kitapta, toplumu yönetilmeye daha elverişli kılan bu potansiyelin oluşum süreci ve koşulları açığa çıkarılmaya çalışılıyor. TSK’nın, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren, yeni rejimin ‘yeni insan’ anlayışı ve yeni toplumsal ilişki modelinin içselleştirilmesinde, kısaca modern Cumhuriyet kültürünün oluşum sürecinde bir ideolojik aygıt olarak oynadığı role işaret ederek, sağlam bir perspektif ve ikna edici bir veri bolluğu ile açıklıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.