"Bu gece, ey Ay! Seni de benim bahtsızlığım üzüp yaralarAma bu ne hüzün? Sanki Ferhad’ın mezarından bir yel mi esti, nedir?Şirin’inden ayrılığın acısıyla…Başındaki bu yas şapkasını ne zaman fırlatıp atacaksın?Şu kırlangıç… Baharın müjdecisi değil mi?" Şehriyar
"Şu karanlık kulübemin en derinindeki tek bir zerrenin dahi,Kalmamış ne coşkusu ne de bir ümidiVe duvarlardaki sazların her bir tanesi, susuzluktan kırılıp dökülmekte bir bir-Tıpkı ayrılık acısına dayanamayan âşıkların kalpleri gibi-Sen, ey bulutların habercisi! Ey ağaç kurbağası! Söyle, ne zaman yağacak yağmur?" Nima Yuşic “Bu benim gözlerimin yaşı ve sizin de yüreklerinizin kanıdır.Çobanın abası ve sopasıyla aldatıp gütmüşler bizi,Bu kurt, yıllardır musallat olmuş sürüye,Bak da seyret yetimlerin gözyaşlarınıBelki o zaman anlarsın, tacın üstündeki o pahalı taşın ışıltısı nereden gelmektedir!” Pervin İtisami
"… Evet, evet, güzeldir hayat.Hayat, hiç sönmeyecek, daimi bir ateştir.Eğer tutuşturmayı başarabilirsen, alevlerinin dansı her yeri sarar.Ama bir de beceremezsen, hepten karanlıktır artık…Ve karanlık, bizim kusurumuzdur." Siyaveş Kisrayi "Yeniden kuracağım seni ey vatan! Gerekirse kendi canımı yoğurarakTavanına sütun yapacağım, gerekirse kendi kemiklerimleBir kere daha, bir gün gelecek, karanlık terk edip gidecek yuvamızıGökyüzünün mavisiyle boyayacağım şiirlerimi" Simin Behbehani
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.