Gerçeklik duygusundan şüphe edilen genç yazarın evi bir gün basılır. Çocukluğunu birlikte geçirdiği adamlar ona hesap sormaktadır. Neyin hesabını? Elbette öykülerinin... Çünkü iddialarına göre bu öyküler yazardan ziyade onlara, onların yaşamına, yani gerçeğe aittir.
Gerçekle kurmaca arasındaki sınırın ince bir mizahla sorgulandığı, zamanın, olayların ve öykülerin iç içe girdiği kurgusuyla Sahir, yazar ve kahraman kimdir, gerçeklik ne menem bir şeydir, sorusunun etrafında dönüyor; Ercan y Yılmaz çocukluğunun geçtiği mekân ve zamanlara bir büyü tozu serpip usul usul öykülerini anlatıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.