Neden böyleyiz? Ve böyle olmak zorunda mıyız?
Neden aynı uyaranlara her birimiz farklı tepkiler veriyoruz?
İstediğimizi sandığımız şeyleri gerçekten istiyor muyuz? Peki ya korktuklarımız ve uzak durmayı seçtiklerimiz?
Ruh nasıl oluşur, nasıl çalışır ve çalışmaya nasıl son verir?
Ruhun zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde nasıl bir etkisi vardır?
Hormonlarımız kim olduğumuzu belirler mi? Ebeveynimizle ilişkimiz, sosyal bağlarımıza ne kadar nüfuz eder?
Borderline, obsesif kompulsif ve narsisizm gibi kişilik bozuklukları nasıl oluşur ve ruhun bunlara katkısı nedir?
Onu göremiyor olabiliriz ama hissedebiliriz, gözlemleyebiliriz ve hakkında yeni şeyler öğrenebiliriz: Ruh, bedenimizin görünmeyen organı. Yüzyıllar boyunca ruh yalnızca teorik bir varlık olarak kabul edildi ancak modern araştırmalar konuya farklı bir bakış açısı getiriyor. Ruh aslında düşündüğümüzden daha somut; sinir sistemi vasıtasıyla bütün organizmamıza etki ediyor, beyin ve organ aktivitemizi düzenliyor, insanlarla ilişkilerimizi belirliyor, kişiliğimizi tanımlıyor ve isterse bizi hasta edip iyileştirebiliyor. Ünlü psikolog Sabine Wery von Limont, ruhun bizimle iletişim kurmak için hangi stratejileri kullandığını, kendimizi ve diğer insanları daha iyi anlamak için onunla ilişki kurmanın neden gerekli olduğunu sinirbilim, psikoterapi ve epigenetik alanındaki en son bulgulardan yararlanarak basit ve anlaşılır bir dille açıklıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.