Üstkurmaca tekniği –tekil örnekler düzeyinde kalsa da– Türk romanının ortaya çıkma evresinden itibaren kullanılmıştır. Oğuz Atay’la birlikte tekniğe daha bilinçli şekilde yaklaşıldığı, 1980-2000 aralığında ise üstkurmacaların farklı alt kategorilerde incelenebilecek kadar çeşitlenerek Türk romanının ana aksına yerleştiği görülmüştür. Özellikle seksen sonrasında edebiyat teorisindeki birikim üstkurmaca yazımını, üstkurmacaların içerdiği kuramsal derinlik de edebiyat teorisini karşılıklı olarak biçimlendirmiştir. Roman teorisine ve tarihine gösterdikleri ilgi sayesinde üstkurmacalar, yetmişlerin sonunda tıkanma noktasına gelmiş olan Türk romanına büyük bir açılım sağlamıştır. Bir yandan metinlerarasılık ve parodi yoluyla eski metinler yeni bir görünümle dolaşıma sokulurken bir yandan da roman sanatının sınırları zorlanarak yeni anlatım imkânları yaratılmıştır. Bu kitabın amacı 1980-2000 yılları arasında yazılmış tüm üstkurmaca romanların tespitini yapmak değil; bu süreçte Türk romanının yaşadığı büyük değişimde üstkurmacanın payının ne olduğunu iyi biçimde gösteren metinler üzerinden bir değerlendirme yapmaktır. Kitaba, üstkurmacanın kendine has özellikleri düşünülerek Romanın Kendini Keşfi ismi verildi. Konunun meraklısı olan tüm okurlar için önemli bir kaynak!
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.