Şu sana el sallayanlar Parmakların mıydı? Esaretle vedalaştığın mı sandın? Ayakların prangadan Sıyrıldı diye mi mutlusun yoksa?.. Kendini kandırma!.. Ellerin kelepçeden kurtulması Değildir özgürlük!.. Çırpınan kanatlar Alkış sesine dönüşüp ayaklarını yerden kesse, Vuslata erdim sanma!.. Başını her kaldırışında Gökyüzü göz kırpsa sana, özgürüm diye bağırsan Kaç yazar!... Ayak parmakalrın Görünmez çamurdan, Matarandaki son yudumu içersin... Namlular soğuyup, barut kokusunu Bahar yeli uçurduğunda, zaferin şaşkınlığını ve savaşın tatlı yorgunluğunu ter içinde hissetmektir özgürlük!..
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.