Machiavelli’nin mektuplarında edebi bir değer aramanın anlamı yoktur belki ama içlerinde inceden sürüp giden bir sıkıntıya rastlarız; bu mektuplarda bazen neşeli, alaycı, bazen de kederli, fakat çoğunlukla analizi elden bırakmayan bir keskinlikte cümleler baştan sona sürüklenir gider. Alvisi’nin sıralamasında sona yerleşen mektupta Machiavelli memleketini ruhundan daha fazla sevdiğini özellikle söyler. Aslında Prens’i okuyan bir kişide bu duyguyu uyandırması güçtür. Fakat Machiavelli’nin sorunu da bu konuda duygulanmak değildir. Machiavelli kendi gözleri önünde eriyen Cumhuriyeti yıkan Medici Tiranlığı altında ülkesinin adım adım başka ülkelerin avı haline getirilişini izlerken, ısrarla Talih’i baştan çıkaracak Virtù sahibi basiretli bir yöneticiyi, bir kurtarıcıyı ortaya çıkaracak şartların nasıl oluşturulacağı üzerine odaklanır. Machiavelli’nin inceden sürüp giden kederi belki de böyle bir kurtarıcının dünyanın değişen şartlarında artık kolayca İtalya’ya uğramayacak oluşudur. Kendi yaşamındaki belirsizlikler ile ‹talya’nın gidişatı arasında tuhaf bir benzerlik göze çarpar. Mektuplar, bunu izlemek ve Machiavelli’nin daha sonra yazacağı Söylevler ve Prens’teki düşüncelerin nasıl ortaya çıktığını anlamak için okunması gereken iyi bir eserdir. -Alev Tolga
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.