Örgütlerde zeka hem bireysel hem de kolektif düzeyde önem arz etmekte; süreklilik, verimlilik, performans gibi sonuç değişkenleri üzerinde etkili olmaktadır. Davranışsal sorunlar ise yönetimin çaba ve açılımlarını işlevsiz kılabilen, hatta zaman zaman iş yaşamını çekilmez hâle getirebilen unsurlardır.
Üç ayrı ancak nihayetinde ilişkili yazıdan oluşan bu çalışmada; örgüt yaşamında etkili bir faktör olan bireysel zekânın erken dönemlerdeki değerlendirilme biçimleri, örgütsel zeka olarak tanımlanabilecek kolektif yeterliliğin öncülleri ve içinde rol oynadığı çerçeve ile “kritik davranışsal sorunlar” olarak adlandırılacak meseleler bütünü ele alınmaktadır. Örgütün en değerli varlığı olan bilgisinin ve dolayısıyla yaşamının sürekliliği, zekayı fonksiyonel kılabilmesi ve kritik davranışsal sorunların yıpratıcı etkilerini bertaraf edebilmesiyle mümkündür.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.