Yaprak yaprak dökülen kelimelerin saçları arasında gizlenen bir harfin çığlığı ile başladı bütün her şey. Çevirdiği her sayfanın arkasında bir kan damlası bir kadının adı.
Hayalleri, dipsiz kuyunun merdivenlerini arıyor ve gerçek olacağına inandığı bir mutluluğu bekliyor.
Gelmeyecek...
Ne yazdığım sayfalardaki dostluğum ne de her sillede ölen çiçeklerin kokusu hiçbiri hiçbir şey bana geri gelmeyecek.
Sevmek, sevilmek gelmeyecek... Yatağımın başında bir başkasına ait duygular ile yeşeren ümitlerim bana geri gelmeyecek.
Beyaz hayaller kurmak isterdim, beyaz bir sayfada abime sarılıp uyurum abimle bulutların üstünde gökkuşağımızı çizeriz, diyerek kurdum bütün hayalleri...
Beyaz...
İçimizde, düşümüzde her zaman rahatlatan bir renk olarak bize ulaşır ama bazen ne siyah ölümü getirir ne de beyaz mutluluğu kiminin mutluluğu siyah rengin yalnızlığıdır, kiminin ölümü damarlarına karışan beyaz rengin pişmanlığıdır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.