"Askerler olanca kuvvetleriyle başlıyor sopa vurmaya. Zavallının gözlerinden ateş fışkırıyor, bağırmaya başlıyor. Jerebiyatnikov ise kahkahalarla gülerek, arkasından sıra boyunca koşuyor, Katılıyor gülmekten; ellerini böğürlerine dayamış iki saat olmuş, doğrulamıyor bile. Haline neredeyse acıyacak insan... Ara sıra gürleyen kahkahası kesilip, - Haşlayın onu, haşlayın! Yakın canını şu düzenbaz öksüzün! diye bağırdığı duyuluyor. Bazen, daha değişik oyunlar bulurdu. Cezalandırılacak mahkum getirilir. Tutuklu yine yalvarmaya başlar. Jerebiyatnikov bu defa nazlanıp kırıtmaz, yüz işaretleri yapmaz, işi açıklığa döker: - Bana bak azizim, der. Cezanı gerektiği gibi vereceğim. Çünkü bunu hak etmişsin. Sana ancak bir yardımda bulunabilirim, dipçiğe bağlatmam seni. Serbest kalacak, koşacaksın. Yine değneklerin hepsini yiyeceksin ama ne de olsa iş daha çabuk bitecek. Ne dersin, denemek istiyor musun? Mahkum şaşkınlıkla, güvensizlikle dinler, sonra düşünür. Kendi kendine, "Ya, gerçekten, böyle daha kazançlı olacak," der. "Var kuvvetimle koşarsam, çekeceğim acı beş kat azalır. Belki her sopa sırtıma inmez bile..." - Emredersiniz beyefendi; razıyım."
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.