Rana’da Cumhuriyetin kuruluş sancılarını ele alan, Mühtedi’de korsanlıktan kaptan-ı deryalığa yükselen Kılıç Ali Paşa’nın Hıristiyanlıktan Müslümanlığa ihtida edişini psikolojik yönleriyle işleyen Osman Necmi Gürmen, bu kez Haçlı seferlerinin Anadolu’suna götürüyor okurlarını: 1097’de Haçlı çadırlarıyla kaplı Marasion (Maraş) ovasında başlayan roman, farklı inançların, dinlerin çatıştığı, Anadolu’nun Avrupa’dan kopup gelen kalabalık güruhlar tarafından işgal edildiği bir dönemi anlatmakta… Ama bitip tükenmek bilmeyen bu savaşların ortasında, farklı dinlere mensup beş kişi, bugünkü Urfa’da, o zamanki Edesse kontluğunda ortak sorularına ortak cevaplar aramaya koyulurlar. Kutsal kitapların birbirleri arasındaki çelişkiler çözülebilir mi, bu çelişkiler yüzünden kan dökülmesi önlenebilir mi? Hazreti İbrahim’in yurdu, Basra körfezindeki Ur şehri miydi, yoksa peygamberler şehri Urfa mı?Gürmen’in titiz araştırmacılığının eseri olan Neydi Suçun Zeliha! Tarihi bir roman olmanın ötesine geçerek, dinler, inanışlar ve tarihi gerçek diye bilinenler üzerine önemli sorular soruyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.