Klasik Edebiyat ve Tasavvuf Tarihi alanlarında çok önemli bir yere sahip olan Abdülbâki Gölpınarlı, Divan Edebiyatının asırlar boyu çok sevilmiş üç önemli temsilcisi Nesimi, Usûlî ve Rûhî’yi okuyucuyla buluşturuyor. Hurûfîliğin kurucusu Fazlullah’ın halifesi olan Nesimi, Mansur gibi “Ene’l Hak-Ben Tanrı’yım” türünden aşın bulunan sözleri sebebiyle derisi yüzülerek öldürülmüştür. Türk Edebiyatında kendisinden sonra birçok şairde Nesimî’nin etkisi görülür. Usûlî de Nesimi’nin takipçilerindendir. Sûfî şairler gibi temiz bir sevgiye sahiptir ve güzellerde mutlak güzelliği seyreder.
Divan şiirinin en büyük şairlerinden Bağdatlı Rûhi’nin beyitlerindeyse haksızlığa hiç tahammül yoktur. Ham sofular, menfaat uğruna mescide gidenler, büyüklenen süfiler onun acı sözlerinden nasibini alır. Varlık kervanının göçeceği konak, mademki yokluk çölüdür, kervanına da yuf, kervanbaşına da der...
Hurufilik üçlemesi denebilecek bu kitapta üç şairin de Osmanlı toplumunu ve zamanım aşıp evrensel bir sadaya kavuşan mısralarını Abdülbâki Gölpınarlı’nın kılavuzluğunda okumak büyük bir fırsat.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.