Keşif ve icatlarla gelişen ticaret ve manifaktür, toprak sahiplerinin egemenliğine son verirken, üretimin toplumsallaşması kapitalizmin gelişmesini getirdi. Toprak dışındaki üretim araçlarının sahiplerinin iktidarı alışı, monarkı tahtından indirdi. Artık sınıflar vardı, tarihte ilk kez, küçük bir azınlık üretim araçlarına sahipti ve mülksüz büyük çoğunluğun emeğinden başka satacak hiç bir seyi yoktu. Paylaşım savaşları biçim değiştirerek, egemenlerin işbirliğiyle sınırları aşıyordu. Göğüs göğüse savaşın yerini “faili meçhul cinayetler”, “emperyalist savaşlar” aldı.
Köroğlu’ndan torunlarına; “Benden selam olsun Bolu beyine, / çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır. / At kişnemesinden, kalkan sesinden, / Dağlar seda verip seslenmelidir./ Düşman geldi, tabur tabur dizildi,/ alnımıza kara yazı yazıldı. / Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu, / eğri kılıç kında paslanmalıdır./ Köroğlu düşer mi eski şanından,/ ayırır çoğunu er meydanından./ Kırat köpüğünden, düşman kanından, / çevrem dolup, şalvar ıslanmalıdır.” deyişi kaldı!
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.