Merkez bankalarının ekonomi politikasının önemli bir oyuncusu olması 20 yüzyılın ikinci yarısında mümkün olabilmiştir.
Keynezyen iktisat düşüncesini uygulamak için çok sayıda merkez bankası 1950- 1970 arası dönemde kurulmuştur.
İki dünya savaşından sonra ardı ardına kurulan merkez bankalarının birincil görevleri ekonomik büyümeyi desteklemek ve istihdamı artırmaktı.
Para politikaları bu doğrultuda uygulanmıştır. 1970'lerde yaşanan stagflasyonist ortam,merkez bankalarını fiyat istikrarı doğrultusunda para politikası uygulamaya itmiştir.
Bu yüzden günümüzde birçok merkez bankası kanununda merkez bankasının temel amacının fiyat istikrarı olduğu açıkça yazılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gibi bazı merkez bankalarının temel amacı sadece fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlenmiş ve bu ifade merkez bankası kanununa da yazılmıştır.
Diğer bütün amaçlar bu temel amaç ile çelişmediği takdirde uygulanabilmektedir.
Ancak Amerika merkez bankası federal rezerv gibi bazı merkez bankaları istihdam politikalarını da göz önünde bulundurarak "güvenli, esnek ve istikrarlı bir parasal ve finansal sistem” sağlamayı taahhüt etmektedirler.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.