Emanete kavuşmak uzun yıllar almıştı. O mektup gelmeseydi bazı şeyler karanlıkta kalmaya devam edecekti. Bilincimiz ve belleğimiz, geçmişte kapanamayan defterlere bizi yeniden götürüyor. Hesaplarımız yarım kaldığında, gelecek güne içimizde birikmiş ağırlığı da sürüklüyor ve yükümüze unutmamayı da ekliyoruz. Şehirlerin şehri İstanbul ve İstanbul’la birlikte büyüyüp gelişen değişen insanlar, toplumsal olaylar. Siyasi erkin cuntacı, yoğun yasaklı sıkıyönetim süreci içinde aramızdan alınarak ipe götürülenlerden iki devrimci…
Eksenin ayrı bir noktasında üniversiteli genç Leman, bu idamı sonradan öğrenmiş olmanın şaşkınlığı içindedir. Bazı tesadüfler hayatına yeni bir boyut katar. İdam edilenlerden birinin ailesinin acılarına, yaşantılarına denk düşer, tanıklık eder. Ortada bir de nasıl bir anlam yüklü olduğu önceden bilinmeyen panjurdan yapılma dolap vardır. Panjur dolap da sürpriz bir şekilde olayların sonucuna dahildir. Yaşam tüm renkleriyle bütündür; o gün, baskıların getirdiği acının yanıbaşında günümüzdeki yeri sığlaşmış olan sevgi, aşk, vefa ve dostluklar da kitabın önemli bir örgüsüdür.
Mektup Bizden Selam Söyle, iyi ve güzele doğru hareket eden umut yolculuğunda yaşanan bir parçadan, duygulu ve çarpıcı bir kesiti önümüze getiriyor. Bir kez daha geçmişin günümüzün bir parçası olduğunun ayırdına varıyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.