Arkadaşını Davet Et


Medrese-i Yûsufiyye’den Mektuplar
Medrese-i Yûsufiyye’den Mektuplar
Medrese-i Yûsufiyye’den Mektuplar
Medrese-i Yûsufiyye’den Mektuplar
Medrese-i Yûsufiyye’den Mektuplar

Medrese-i Yûsufiyye’den Mektuplar (003265)

0.0
Lieferant : Minber
Geldpunkte : 100
Rabatt-rate : %56 Rabatt
inkl. MwSt : $45.86
mit Rabatt : $20.18
inkl. MwSt : $20.18
Strichcode : 9786059531122

Cübbeli Ahmet Hoca Efendi'nin Hapiste Kaldığı Bir Senelik Süre Zarfında Medrese-i Yusufiyye'den Sevenlerine Gönderdiği Âyet ve Hadislerle Dolu Mektuplar

Mektûbât-ı Ahmediyye: 41 Mektup • Metris Cezâevi 2011-2012

Tuana Basın Yayın

  • Dil: Arapça - Türkçe
  • Sayfa Sayısı: 928 Sayfa
  • Cilt Tipi: Ciltli
  • Kağıt Cinsi: Şamua Kağıt
  • Boyut: 20 x 28 cm

ÖNSÖZ

Zulüm, iftira ve kumpaslar nedeniyle bir sene çileli hapis süreci geçirdikten sonra bana hürriyetimi bahşeden Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar olsun.

Bütün nimet ve hürriyetlerimizin yegâne vesilesi olan Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, Ehl-i Beyti’ne ve ashâbına sınırsız salât-ü selâm olsun.

Birçoğunuzun mâlûmu olduğu veçhile; evvelce herkesin Müslüman hattâ hacı hoca zannettiği, bizi içeri attıktan sonra bâzılarının şüphelendiği, 17-25 Aralık 2013 sürecinde yaşanan yargı darbesinden sonra devlet yetkililerinin ancak uyanabildiği ve nihâyet 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişiminden sonra akıl sâhibi herkesin kesinlikle din düşmanı ve vatan hâini olduklarına kanâat getirdiği Fethullahçı terör örgütünün şahsım aleyhine kurduğu büyük kumpaslar ve "İnsan ticâreti", "Hürriyeti tahdîd", "Cinsel saldırı", "Karagümrük çetesiyle işbirliği" gibi kimsenin inanmadığı suçlamalar nedeniyle 2011 yılının son günlerinde gözaltına alındım ve Aralık 2011-2012 arasında bir sene Metris Cezâevi’nde tutuklu kaldım.

Tabî ki bu melûn örgüt hükümet yetkililerini de her konuda olduğu gibi benim hakkımda da kandırmayı başarabilmiş olmalı ki tutukluluk hâlim birkaç ay içinde bitmeliyken bu kadar uzun sürdü. Fakat içeri girdiğimde yapmış olduğum ve hapisten önceki son umremde Ka‘be-i Mu‘azzama’da ve Ravza-i Mutahhara’da kılmış olduğum mücerreb hâcet namazlarının secdelerinde dînimizi değiştirmeye çalışan bu diyalogçu hâinler hakkında yapmış olduğum müstecâb duâların kabûl eseri olarak bu güruh ben içeri girdikten iki ay kadar sonra Mit Müsteşarı ve dönemin Başbakanı ile uğraşmaya başlayınca hükümetle aralan açılmaya başladı.

Daha önce (2011’de) Habertürk Sansürsüz programında bunlara meydan okumuş ve ellerinden geleni yapsalar da dinler arası diyalog şirkine karşı çıkmaya devâm edeceğimi haykırmıştım. Ayrıca o programda bunların 2012 senesinde çökmeye başlayacaklarını Allâh-u Te‘âlâ’nın ilhâmıyla bildirmiştim.

Hamdolsun Allâh-u Te‘âlâ beni yalancı çıkartmayarak tam da 2012 senesinin başında bunların hâinliğini hükümet yetkililerine böylece göstermiş oldu.

Fakat bizim bu konuda bedel ödememiz îcâb ettiği için olsa gerek ki Rabbimiz bize bir yıl hapis yatmayı münâsip gördü ve neticesinde:

"Allâh-u Te‘âlâ uğradığı herhangi bir haksızlığa sabreden kişinin şerefini mutlaka artırmıştır."

(et-Tirmizî,ez-Zühd:l7, 4/562) hadîs-i şerifinin mûcizesi zuhûr ederek bu fakirin şerefi ve itibârı günden güne arttı.

Bu kumpasçıların dünyâ çapındaki itibarları ise sönmekle kalmadı, hattâ her birerleri terörist ilân edilerek kırmızı bültenle aranmaya başlandı.

Elbette ben dinler arası diyalog üzerine gitmeseydim, bu teröristlerin kanalı olan Stv’nin dizilerine ve Zaman Gazetesi’nin yazılarına çatmasaydım, bunlar benimle bu derece uğraşmazlardı.

Tabî ki ben de herkes gibi bunların devleti bu derece ele geçirdiklerini o zamanlar bilemezdim, lâkin hükümette çok güçlü olduklarını bilmekteydim ve zarar verebileceklerini de hissetmekteydim. Bu nedenle ruhsatla amel ederek bu kadar güçlü bir örgütün aleyhine isim vererek konuşmayabilirdim.

Lâkin azimetle amel ederek bunların aleyhine Müslümanları uyandırmak için 2008’ den sonra hapse atılana kadar hiç durmadan sürekli sohbetler yaptım ve "Yahûdî ve Hristiyanlar Cennete Girecek Diyenler Cennete Giremez", "Hayrettin Karaman’ın Bâtıl Görüşlerine Reddiye" ve "Üç Vasiyetim" nâmında irili ufaklı eserler kaleme aldım, bu sebeple de bu örgütün açık hedefi hâline geldim.

İşte elinizde bulunan bu eser, hapis sürecinde yazarak sizlere gönderdiğim ve genellikle Mustafa Özşimşekler Hoca Efendi tarafından Ahmet Yesevi Derneği’nde sizlere okunmuş olan, ayrıca Lâlegül Fm’den bütün dinleyicilere aktarılan 41 mektuptan ibârettir.

Bu mektuplarda; 285 tâne âyet-i kerîme, 554 tâne hadîs-i şerif ve eser, hikmetli kıssalar ve büyüklerin sözlerinden nakledilen ibretlik kelâmlar mevcut olmaktan öte, diğer hiçbir kitabımda bulunmayan hattâ konuşmalarımda dahî bulamayacağınız anılarım, Efendi Hazretlerimiz ile ilgili hâtıralarım, sizlerden gelen bâzı önemli mektuplardan alıntılar da sizlere arzedilmiştir. İşte bu eser, sizlere hiçbir kitapta bulamayacağınız birçok faydalı ilimler sunacaktır.

Gece gündüz demeden bir yıl boyunca sizlere ilim sunmaktan geri durmayayım diye gayret gösterdiğim bu mektupları rağbetle okuyacağınızı ümit ediyor, her hafta bu mektupları size yetiştirmek için emek sarfeden Haşan Kuduoğlu Hoca Efendi ile eşine ve beni ziyâretsiz ve mektupsuz bırakmayan siz aziz cemâatime şükranlarımı arzeder ve bana bu zulmü revâ gören Fethullahçı terör örgütünün ardını kesen Rabbim’e tekrar tekrar hamdederim.

17 Zilhicce 1438 / 8 Eylül 2017

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: DE