Bu eser, Marksist parti inşa teorisi üzerine uzun yıllara dayalı akademik alanda yaptığı çalışmalarla tanınmış olan Prof. Wu Meihua tarafından 2007 yılında hazırlanmış güncel bir eserdir.
Proletarya partilerinin örgütlenmesi veya bu partilerinin inşası üzerine Marksist teoriler Marksizm’in sistematiği içindeki önemli bir yere sahip bulunmaktadır. Bu alandaki teoriler aynı zamanda Marksizm’in üç önemli bileşeninden biri olan bilimsel sosyalizm teorisinin bir parçasıdır. Bu teoriler genellikle sosyalist ülkelerde aynı zamanda siyasi bilimler- siyasi partiler başlığı altında incelenmektedir. Kapitalizmi aşan yeni bir sosyalist toplum kurmak için kurulan Marksist partilerin tarihi kökü 1847 yılına dayanmaktadır. Bu bakımdan burjuva partileri ile karşılaştırıldığında oldukça kısa sayılabilir, fakat buna karşın başta Marx, Engels ve Lenin’in çalışmaları olmak üzere birçok Marksist liderin ve dünyadaki Marksist partilerin mücadele ve arayış süreci içinde bu alanda önemli birikimler sağlanmış ve sorun üzerine sağlam ve evrensellik taşıyan bir bilimsel temel yaratılmıştır.
Kitap, Marksist parti inşa teorisi üzerine daha ilk günlerden bugüne kadar üretilen düşünceleri ve teorileri sistematik bir biçimde toparlamakta, başarılı ve başarısız örnekleri incelemekte ve konu üzerinde bilimsel bir yaklaşım edinmek açısından kapsamlı ve detaylı bir çalışma sunmaktadır.
Sağlıklı ve doğru bir parti inşası teorisine sahip olmak, bir Marksist partinin doğru bir politik çizgi, doğru bir ideolojik çizgi ve başarılı bir parti sitil geliştirmesi açısından ve böylece halkı sosyalizm için birleştirerek devrimi başarılara götürebilmesi açısından tayin edici önemdedir. Öte yandan doğru çizgilere sahip olmayan bir Marksist partinin sağlıklı ve doğru bir parti inşası teorisi ve örgütsel çizgi- oluşturması olanaklı olamayacaktır. İdeolojik ve politik çizgilerde ciddi hatalar yapıldığında, parti örgütlenmesinin- inşasının çeşitli başlıca alanlarında ciddi problemler ortaya çıkmakta, örneğin demokratik-merkeziyetçilik ilkesinin çeşitli önemli alt ilkeleri çiğnenmekte, parti içi demokrasi işlememekte, üyelerin katılımı zayıflamakta, üyelerin yararlanabilecekleri demokratik haklar kısıtlanmakta, parti kadroları ile ilgili politikalar aksayarak üyelerin ve kadroların verimlilikleri ve şevkleri kaybolmaktadır. Örgütsel çizgide hataların sonucunda parti kadroları ideolojik ve politik olarak yozlaşmaya başlamakta, öznelci hatalı kararlar alma riski artmaktadır; çünkü üyelerin bilgelikleri ve gözlemleri partinin karar mekanizmalarına yansımamaktadır. Parti içinde sahte ve yapmacık ilişkiler oluşmakta, önde gelen liderler şişirilerek, kişi kültü ve benzeri patriarkal ilişkiler ortaya çıkmakta, adam kayırmacılık, gruplaşma vb. parti içi birlik ve dayanışmaya zarar verecek çeşitli türden olumsuzluklar yaygınlaşmaktadır. Doğru bir parti inşası kavramı olmayışının sayısız olumsuz sonuçları olabilmektedir. Sonuçta partinin en önemli amacı ve değeri olan halk kitlelerine hizmet etme ilkesi ve sosyalizmin geleceğine olan inanç zedelenmekte, parti ile sınıf ve parti ile kitleler arasındaki bağlar zayıflamaktadır. Böylece doğru bir parti inşa teorisi geliştiremeyen parti kaçınılmaz olarak sosyalizm için mücadelede ciddi başarısızlıklarla veya gerilemeler ile karşılaşmaktadır.
Bugün, dünya sosyalist hareketinin 1990’larda karşı karşıya kaldığı büyük başarısızlığın ardından Marksist partiler kendilerinin yeniden toparlamaya çalışmaktadır. Her geçen gün yeni koşullar ortaya çıkmakta ve bu partiler aynı zamanda kendilerinin zamanın gerçeklerine uyarlamaya çalışmaktadırlar.1960’larda 350 milyon Marksist-komünist parti üyesi sayısı dünyadaki nüfus artışına karşın 130 milyon dolayına düşmüştür. Bu sayının yaklaşık 87 milyonu komünist partilerin hala iktidarda olduğu ülkelerde bulunmaktadır. Bu günümüzde zayıflıkların hala sürdüğünü göstermektedir. Marksist partiler daha geniş güçleri kucaklamak için çeşitli ilerici sol ve sosyalist güçlerle parti-içi ve parti dışı koalisyonlar yapmaya çalışmakta yeni deneyler ortaya koymaktadırlar. Marksist partilerin omurgasını oluşturan klasik sanayi işçilerinin sayıca azaldığı ve işçi sınıfının birçok bakımdan nicel, nitel ve ideolojik değişimler geçirmekte olduğu koşullarda, Marks’ın “eğiticilerin eğitilmesi gerektiği” vurgusu -Marksist partilerin- ideolojik ve teorik açıdan güçlendirilmesi ve olgunlaşmaları sorunu yeniden önem kazanmıştır.
Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’da 1990’larda meydana gelen büyük değişim, işçi sınıfının davası olan sosyalizmin inşasında, Marksist partiyi doğru inşa etmenin, onun düşünsel saflığını korumanın ve aynı zamanda düşünsel yapısını sürekli bir biçimde reforma tabi tutarak zamanın gereksinimlerine ayak uydurmanın yaşamsal önemini bir kez daha ortaya koymuş oldu. Marksist sosyalizme karşı çıkan ve onu alt etmek isteyen “çoğulcu demokratik sosyalizmi” benimseyen bir ekip parti inşasında var olan yerleşik zaaflardan ve partinin kitlelerle olan bağlarının zayıflığından yararlanarak, kolay bir biçimde amaçlarına ulaşarak bu sosyalist partiyi tamamen felç konuma getirmiş ve onu halkın çıkarlarını koruyamaz hale sokmuş, ardından tüm mallarına el koyarak yasa dışı ilan edebilmiştir.
Marksist parti inşa teorisi, bütünsel bir sistem olmasına karşın, muhalefetteki partinin inşası ile iktidardaki Marksist partinin inşasında önemli bazı farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, iktidardaki bir partinin gelişkin öncü karakterini korumak açısından, üyelerinin ve yöneticilerinin gelişkin ve ileri niteliklerini sürdürmeleri ve daha yüksek kriterler geliştirmeleri ve üyelerinin demokratik katkılarını daha da arttırmalarını ve eğitim düzeylerini sürekli bir biçimde geliştirmelerini gerekli kılmaktadır. İktidardaki proletarya partisi ile ilgili Marksist parti inşa teorisi ile ilgili birçok temel görüşün temeli Lenin tarafından atılmış ve iktidara gelen partilerin teorik ve pratik arayışları içinde bu alanda da büyük bir birikim oluşmuştur.
Çin Komünist Partisi’nin ilk iktidar deneyimleri 1920’li yıların sonlarına doğru kurmaya başladıkları Çin-Sovyet iktidar bölgelerinde başlamıştır, bu parti bir yandan devrim partisini inşa ederken bir yandan da iktidar partisinin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlar üzerine düşünmeye başlamıştır. ÇKP’nin tarihini, ÇKP’nin geliştirdiği parti inşa teorilerinin, Mao Zedung’un devrimci çaba ve katkılarından ayrı ele almak pek gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır. Mao sonrası dönemde parti inşa teorisinde yapılan önemli yeniliklerin birisi de parti önderliğinin düzenli aralıklarla yenilenmesi ve daha genç ve dinamik olan yeni neslin bayrağı devralması ilkesi olmuştur. Bu yaklaşım sonucu Mao’nun uzun süren liderliğinin ardından gelen 3 nesil yönetim görevini üstlenmiş ve yeni nesiller Marksist parti inşa teorisinde önemli teorik ve pratik yenilikler ortaya koymuşlardır. Kitapta okuyucu bu güncel olay hakkında da kapsamlı bir bilgi edinmek olanağı bulabilmektedir. Bu olay, aynı zamanda başlı başına tüm dünyayı ilgilendiren ilginç bir olaydır, çünkü nüfusu ile orantılı olarak bu denli yüksek bir üye sayısına-81 milyon- sahip bir parti başka bulunmamaktadır.
Bu kitap, özcesi Marksist sosyalist partilerin kuruluş amaç ve değerlerini, onların işçileri ve mağdur çalışan kitleleri birleştirerek dinamik, modern, dayanışmacı, paylaşmacı ve etkili bir sosyalist değişim gücü oluşturabilmelerinin bilimsel ve pratik sırlarını ortaya koymaktadır.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2012