1934 yılında Atatürk'ten "Bozkurt" soyadını alan, Türk İnkılabının özgün siması Mahmut Esat, 19. asırda Mora'dan Kuşadası'na göçen seçkin bir aileye mensuptur. İstanbul ve İsviçre'de olmak üzere iki hukuk fakültesi bitirerek doktora derecesi aldığı I. Dünya Savaşı yıllarında Lozan Türk Yurdu'nun da an faal üyelerindendi.
Milli Mücadele başlayınca yurda dönerek Kuva-yi Milliye'ye katıldı. İlk Meclis'te İzmir mebusu olarak yer aldı ve bu vazifeyi vefatına kadar yaptı. İktisat Vekili iken İzmir İktisat Kongresi'ni topladı. Adliye Vekilliği döneminde gerçekleştirdiği hukuk inkılapları ise batılılaşma hedefi doğrultusunda bir kilometre taşıydı.
Topyekün batılılaşmanın hararetli bir taraftaydı ve hem şekil, hem de zihniyet olarak toplumun batılılaşmasını istiyordu. Türkçülük, batıcılık hükümette olduğu yıllarda, özellikle "azınlıklara" karşı tavrı ve son zamanlarda kullandığı "çok sert" ifadeler, CHF içinde ve dışında büyük rahatsızlık yarattı. Bu bahaneyle inkılaba karşı biriken tepkiler, tavizsiz duruşuyla sivrilen Mahmut Esat'a yönelerek, hakkında davalar açıldı. Mustafa Kemal'e İsmet Paşa'ya ulaşan şikayetlerle istifaya mecbur bırakıldı.
Buna rağmen fikirlerini köşe yazıları aracılığıyla savunmayı sürdürdü. "Masonlara" karşı başlattığı polemik büyüyerek, Türk Mason Cemiyeti'nin kendisini feshetmesiyle neticelendi.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.