İnsan, iyi ve kötü diye bizlerin adlandırdığı değerlere sahip bir alaşımdan; yalnızca hayatın akışında “var olabilmek” için çabalayan, nefes alıp veren bir bedenden mi ibaret? Aşk, dostluk, mutluluk; parçalara bölünmüşlük, ırkçılık… İnsanı var eden hatta insanlığını hiç eden kaç değer var dünyada?
Köklerini arayan, geçmişini aydınlığa kavuşturmaya uğraşan, gururunu inciten sınıf ayrımlarına rağmen aşkına sahip çıkan bir adamın ve yollarının kesiştiği birçok insanın hayat hikâyesi var bu anlatıda; okurken her birimizin kendinden parçalar toplayacağı bambaşka hayatlar. Bu roman, cevaplanmamış onca soru varken yaşama telaşına kapılmış her birimizin biraz olsun soluklanıp içine dönmesine, sorular sormasına ve belki cevaplar bulmasına olanak sağlayacak. Bu yüzden şimdi, Deli Yakov’un parşömenlerine kulak verip hep bir ağızdan o soruları sormanın tam zamanı:
“Söylesene Deli Yakov nedir boşluk, peki ölüm, ya beklemek?”
Affan Fatih Öztürk’ün edebî üslubu iliklerinize dek işlerken, sürükleyici ve sürprizlerle dolu olay örgüsü içerisinde Portland’dan dünyanın en büyük Nazi kampı Auschwitz ve ardından Halep’e uzanan kurgusal bir düşün koridorlarında gezineceksiniz.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.