Hacı Bektaş Veli rastgele dolaşan bir gezgin veya düşüncesiz bir derviş değil, ne yapmak istediğini ve he-deflediği noktaları iyi bilen ve son derece planlı bir şekilde hareket eden, güçlü bir Türk mutasavvıfı ve kuru-cu bir deha olduğunu eylemleri ve eserlerinden anlıyoruz. O, Horasan'dan ayrılıyor, düzenli ve güvenli bir rota izleyerek Anadolu'ya geliyor, hedeflediği kitleleri etkile-yecek potansiyele sahip kişilerle görüşmeler yapıyor, onlarla iş birliği yapma olasılığını değerlendiriyor ve sonunda hem etki sağlayabileceği hem de gereksiz yere dikkat çekmeyecek şekilde sakin bir bölgeye çeki-lip gönülleri kuruluşa hazırlıyor. Böylelikle Moğol felaketinin etkisiyle Türkistan-Bağdat-Anadolu üçgeninde gerçekleşen “unsurların karışımı”, yeni bir doğuş için gerekli olan mayalanmayı sağlayan ögeleri başka bölgelerden de buraya taşımıştır. So-nuç olarak Hacı Bektaş Veli, fıkıh ile yerel gelenekleri, Oğuz töresi ile Kur'an ve Sünnet'i birleştirerek İslam'ın Türkmenler arasında yayılmasına katkıda bulunmuştur. Onun en büyük özelliği, insanların kalplerini etkileye-bilme gücüdür. Hacı Bektaş, ne meczup bir derviş gibi, ne de Barak baba veya Mevlana gibi devlet yönetici-leriyle yakın ilişkiler içinde olmuştur. O, Türkmen topluluğunun her kesimine seslenerek gönülleri etkilemeyi başarmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.