Nobel ödüllü yazar William Faulkner’ın başyapıtlarından Kurtar Halkımı Musa, İç Savaş döneminden İkinci Dünya Savaşı’nın ilk yıllarına uzanan bir zaman diliminde Amerika’nın güneyinde yaşayan McCaslin sülalesinin hikâyesini, iç içe geçmiş bir dizi tema ekseninde aktarıyor: İnsan-doğa ilişkisi, zenci-beyaz karşıtlığı, aile müessesesi, toprak ve köle mülkiyeti, miras olgusu. Faulkner, hikâyeyi zaman içinde ileri-geri “sararak”, bu temaları farklı bakış açılarıyla ele alıyor. Ve, o özgün şiirsel anlatımıyla, kendisini geçmişe bağlayan kökleri barındıran Eski Güney’e, öte yandan “derinlerdeki” bir dünyaya doğru bir serüvene çıkarıyor bizi.
Dili ne kadar karmaşık, karakterleri ve olay örgüsü ne kadar yerel olursa olsun; keskin, evrensel ve çağdaş bir yapıt… Faulkner’ın romanları bir senfoniyi andırıyor.
Ben insanoğlunun sadece dayanacağına değil, üstün geleceğine inanıyorum. Bütün yaratıklar arasında sadece insan ölümsüzlüğü yakalayabilir, yorulmaz bir sesi olduğu için değil, şefkat, fedâkarlık ve dayanma gücü yüklü bir ruhu olduğu için. Bir şairin, yazarın görevi bunlar hakkında yazmaktır.
William Faulkner, Nobel Edebiyat Ödülü Kabul Konuşması’ndan, 10 Aralık 1950
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.