Küreselleşme (Globalleşme) kavramı yirminci yüzyılın son çeyreğinin başlarından itibaren, yaygınlık kazanan bir kullanımdır. Genel olarak ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel değerlerin ve bu değerler çerçevesinde oluşmuş birikimlerin ulusal sınırlar dışına taşarak dünya geneline yayılması olup, ülkeler arasında fiziksel ve ekonomik özgürlüklerin geliştirilmesi anlamını taşımaktadır. Bu itibarla küreselleşme, farklı toplumsal kültürlerin ve inançların daha yakından tanınması, ülkeler arasında her türlü ilişkinin yaygınlaşması ve yoğunlaşması; ideolojik ayrımlara dayalı kutupların ortadan kalkması sonuçlarını doğuran kaçınılmaz bir süreçtir.
Küreselleşme olgusunun günümüzdeki niteliği özellikle Avrupa Birliği süreci nedeniyle herkesin ilgisini çekmektedir. Ancak Birliğe dâhil olan ülkelerin de üzerinde durduğu, hâlâ geçerliliğini ve gücünü koruyan ulus-devlet konusu Birlik içerisinde önemini devam ettirmektedir.
Küreselleşmenin, bir kurgu olduğu varsayımının Batı‘nın yayılmacı politikalarından rahatsız olan çevrelerce, Türkiye‘nin içinde bulunduğu veya yol almakta olduğu şartlar anlamında özel bir önemi de vardır. Zira bu süreç Batı dışı tüm azgelişmiş toplumları ve siyasal birimleri olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu bağlamda ulusal güvenlikten millî kültüre, politik parçalanmışlıktan ekonomide dışa bağımlılığa kadar pek çok ulusal sorunun kaynağında Batı ülkelerinin gizli ya da açık müdahalelerini de aramak gerekir.
Küreselleşme ve Türkiye‘ye Etkileri başlığını taşıyan bu kapsamlı çalışma, Türkiye‘nin değişik üniversitelerinde konularında uzman akademisyenleri bir araya getirmiştir. Küreselleşme ve Türkiye‘ye etkilerini farklı açılardan yorumlayan 9 makalenin yer aldığı bu eser, Türkiye‘de konu ile ilgilenen çevrelerin dikkatini çekecektir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.