İnsan, kendini tanımak için sorgulamaya, terk etmeye, vuruşmaya, dövüşmeye, sevgiye, nefrete meyyal bir varlık. Onu diri tutan, koşturan, güldüren şeyin adı anlam. Anlamı olmayan hiçbir ise gönlü yok insanın. Mecburiyet ona göre değil. Diğer bütün her şeyi kabul ya da reddetmesi için bir sebebi, gerekçesi, amacı, anlamı olmak zorunda. Yoksa bu keşmekeş, çaba, koşturmaca toprak olmak için olmaz, olamaz. Varlığımın bir anlamı olmalı.
Ben her şeye bir anlam vermeye bu kadar teşneyken beni anlamlandıran şey ne? Ben kimin anlamıyım, anlatısıyım, ifadesiyim. Beni kim kullanıyor? Benim varlığım neye, kime hizmet ediyor? Bütün bu soruların cevaplarını bulmamız gereken yerin üstünü sayılarla, süslerle, seslerle örttük. Bu örtüyü kaldırma çabasının ürünü bu kitap. İnsan kendini anladığında başka kimseye kendini sorma ihtiyacı hissetmeyecek. Gerçek özgürlük de orada işte. Parmağın ucuna değil, hedefe bakmayı öğrendiğimizde maceramız başlayacak.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.