Dağın yamacında, seyrek ağaçların ortasında bulunan düzlükte, bir kır köşkü görünüyordu. Koyu kurşuni renkteki girintili çıkıntılı kayalar, bu küçük evi kuzey rüzgarına karşı koruyordu. Ön tarafta, dar bir otlak şeridi, dağın birden bire dikleşen noktasına kadar tatlı bir meyille iniyor; biraz ötede bodur cılız çamların altında kayboluyordu. Fakat sağ tarafta dağlar açılıyor, David'in bakmaya doyamadığı o güzel görünümünü meydana çıkarıyordu. Uzakta bir vadi... Mavi bir leke halinde görünen bir göl... Göle dökülen ırmağın gümüş çizgisi... Daha ötede yaldızlı, koyu, zarif bir renk kümesi... Birbirinin arkasında yükselen ve tek kubbesi içinde yanındaki küçük tepelerin omuzuna yaslanan dağlar....
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.