Kötülük neden insanlara bu kadar korkutucu ama bir o kadar da ilgi uyandırıcı gelir? Örneğin neden seri katillerin hayatlarına ve yaptıklarına merak duyarız? Ya da neden gerçek hayatta karşılaştığımızda kendimizi korumaktan başka bir şey düşünmezken, filmlerde ve dizilerde şiddeti bu kadar ön plana çıkarır, hatta bazen adeta yüceltiriz? Gelmiş geçmiş en kötü insanlardan biri olmasına rağmen Hitler neden hâlâ en popüler tarihi kişiliklerden biridir? Peki ya siz geçmişe gidebilseydiniz, bebek Hitler’i öldürür müydünüz?
İnsan sadece siyah veya beyaz olmayan, grinin her tonunu barındıran bir canlı. Bütün hayatımız boyunca tek bir duygu hissedemeyeceğimiz gibi, sadece “iyi” ya da “kötü” de olamayız. Çoğunluğun iyiliği için bebek Hitler’I öldürmek isteyecek binlerce “iyi” insan bulabiliriz örneğin. Kötülüğe merakımız da işte buradan, eylemlerimizi anlamlandırma isteğinden gelir. Julia Shaw Kötülük’te bu noktadan başlayarak insanlığın yüksek sesle dile getirmeye çekindiği karanlık tarafını inceliyor. Akıl hastalıkları ve cinsel sapkınlıklardan tecavüz “kültürüne”, yapay zekâ ve teknoloji ikileminden terörizme, kötülüğü bütün ahlaki ve etik yönleriyle ele alıyor. Kötülük, aydınlatıcı olduğu kadar çarpıcı bir kitap.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.