Türk Silahlı Kuvvetleri'nin anayasal düzende yeri neresi? Ordunun siyasi alandaki etkisi ve gücü nereden geliyor? 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat'a rağmen ordu meşruiyetini nereden alıyor? Ordunun fiili yeri ile demokratik hukuk devleti bağdaşır mı? Türkiye'de toplum siyasi olarak reşit değil mi? Demokrasi TSK'nin vesayeti olmaksızın mümkün değil mi? Ya da bu vesayet altındaki şeye "demokrasi" denebilir mi? TSK'nin OYAK aracılığıyla iktisadi alanda oynadığı rol nedir?
Ve başka sorular: Silahlı Kuvvetler değişiyor mu, değişmeli mi, değişecek mi? "Yurtta sulh, cihanda sulh" şiarında somutlanan statükocu strateji yerini yeni bir role mi bırakıyor? Eğer varsa bu yeni rol ne? TSK dünya çapında olsun bölgesel olsun yeni bir rol üstlenebilir mi? ...ve tekrar aynı soru: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin anayasal düzende yeri neresi?
Gazeteci Metin Gülbay ve Hıdır Göktaş, yazar, hukukçu ve siyaset bilimci on altı kişiyle yaptıkları röportajlarda bu sorulara cevap arıyor. Son yıllarda Avrupa Birliği, Irak Savaşı, Kıbrıs gibi dış siyasal gelişmelerle olsun, siyasal İslam, "Ordu Göreve" mitingi ve fişleme konuları nedeniyle olsun Türk Silahlı Kuvvetleri hem tartışmalara konu oluyor hem de tartışmadaki bir siyasal muhatap gibi. Bu yüzden temel noktaları kayda düşen bu kitabı, demokratik kültür için tam zamanında ve değerli bir katkı olarak görüyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.