İnsanoğlunun son bir asırdır karşı karşıya kaldığı en büyük salgın hastalık, COVID-19 ile kent içinde ulaşım hizmeti veren toplu taşıma araçları bir anda dünyanın en güvensiz alanı haline geldi. Dünyanın birçok ülkesinde kent içi toplu taşıma ulaşımı neredeyse hizmet verememe durumuna gelmiş, bunun yanında insanların özel araçlara yönelmesi sonucunda da kent içi trafik sıkışıklığı, hayatı durdurma noktasına getirmiştir. Geniş istasyon alanlarına, vagon sayıları arttırılmış hızlı tren taşıtları ile son derece modern ve teknolojik donanımlı kent içi metro ağına sahip ülkelerde, bir takım kısıtlamalar olsa bile ulaştırma hizmetinin aralıksız devam edebilmiş olması kent içi metroların önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Metro tünelciliği, mühendislikten mimariye, kültürden sanata birçok bilgi ve tekniği kapsayan bir alandır. Doğru tekniğin seçiminden uygulanmasına, metro hattının oluşturulmasından yolcuyu rahatlatacak bir mimari tasarım ile tamamlanmasına uzanan birçok öğeyi barındırır içinde. Gerçekten yerin altında bilinmeyen bir yolda adım adım ilerlemek macera dolu bir yolculuktur. Tünel yapımı sırasında zemin içerisinde boşluk açarak ilerlerken ortaya çıkan, yerin altında ve yeryüzünde değişkenlik gösteren, birçok durumla karşı karşıya kalınmaktadır. Bu değişken veriler altında sürekli olarak yenilenen mühendislik tasarımları ve hesaplamaları doğrultusundatünel inşaatına devam edilmesi gerekmektedir. Eser, her biri adeta yaşayan proje olarak tanımlanabilecek metro tüneli yapımının yer altındaki kazı safhasını dünyadan örneklerleincelemektedir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.