“Hayatta en çok mübarezeyi severim. En mesut günlerim, en şiddetle hücuma uğradığım, en şiddetle hücum ettiğim zamanlardır. O zaman damarlarımda hayat veren bir ateş tutuşur, hayatın solukluğu silinir ve gözümün önünde bir gaye canlanır, mübarek ve muazzez bir gaye... Vatanın hayrı için, fenalığı ezmek ve iyiliği galebe ettirmek için bir mücadele... Bütün etrafıma bu ateşten bir parça vermek isterim. Fenalığa karşı müsamahakâr, lakayd veya müsaadekâr duranları sarsmak, hepsini bu mübareze meydanına çekmek isterim. ‘Yalnız fena olmamak kâfi gelir’ fikrinde değilim. Fenalığı ezmek için uğraşmak lüzumuna iman ediyorum. Bazen, ‘Sana ne?’ derler… Bu hodkâmane felsefeden nefret ederim. Çünkü, onun memleketi mahvettiğine kâniyim. Gördüğüm şahsî fenalık için değil, memlekete gelen umumî fenalık için, kalbimde tükenmez bir gayz vardır. Ne vakit fenalığa karşı herkes bir fikr-i teavün ile müttefikan çalışırsa, ancak o zaman kurtulacağımızı zannediyorum. İşte bunun için hücumlarımda her vakit fena bir galeyan ve bîaman oldum ve en büyük hazz-ı vicdaniyeyi buldum.”Hüseyin Cahit Yalçın/Nevsâl-i MillîHüseyin Cahit Yalçın’ın en karakteristik özelliği olan polemikçiliğinin ön plana çıktığı ve edebiyatımızda polemik türünün önde gelen bir metni olan, ayrıca yazarının tabiriyle “son devr-i edebiyenin bir tarihçesini, bir zübde-i tahavvülatını teşkil” eden Kavgalarım, 1897-1899 yılları arasında Servet-i Fünûn çevresinde girişilen edebî münakaşaların yine Hüseyin Cahit tarafından bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Türk edebiyatındaki polemik birikimi içinde önemli bir yer işgal eden ve üzerinden, bu türün belirli bir dönemdeki seyri ve niteliğini takip edebileceğimiz eser, dönemin edebî kamplaşmaları bir tarafa, siyasi kamplaşmalarının da anlaşılmasına hizmet edebilecek niteliktedir. İlk defa 1910’da kitap olarak neşredilen ve Latin harflerinee yine ilk defa Ötüken Neşriyat için İsmail Alper Kumsar tarafından aktarılan Kavgalarım, aynı zamanda, Hüseyin Cahit’in, sonraki yıllarda siyasi şöhreti dolayısıyla gölgede kalan edebî kimliğini de tebarüz ettiren bir metindir. Özgün diline hiçbir surette dokunulmadan geniş notlar ve açıklamalarla yayıma hazırlanan kitaba, 1910’daki neşirde yer almayan veya eksik olarak yer alan cevabi nitelikteki beş metin de “Ekler” başlığı altında ilave edilmiş ve kitaptan yararlanmayı kolaylaştırmak için bir “Dizin” hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.