Elçiler vuruluyor bulvarın girişinde. Çığlıklar arasında bir bomba patlıyor. Betonlar sarıyor tüm şehri. Betonlar, insanların göğüs kafesine doluyor. Bir adam öyküler yazmaya devam ediyor kendi hâlinde.Kütüphane raflarında tanış olanları, tavşana kıyamayıp çayı açık içenleri, havada asılı kalan tuhaf tütsü kokusunu anlatıyor. İki tabure bir masaya koca bir ömrün yükünü boşaltıyor.Karalama Defteri, resimsiz fotoromanları, her sayfası yüzyılı anlatan bir günceyi, kısmetini yitirmiş nice öyküyü bir araya getiriyor. Ötesi?Ötesi buruk bir sonbahar içlemi.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.