Eskiler, takvim derken insanı değil tabiatı gözetiyorlardı. Yıl, bir elmanın iki parçası gibiydi: Kasım ve Hızır günleri…Kasım günleri; günlerin kısaldığı, Ayaz Paşa’nın kol gezdiği, kırağının acı patlıcanı bile çaldığı günlerdir. Gelgelelim her fırtına içinde bir gökkuşağı saklar.Başar Yılmaz’ın öyküleri halk takvimindeki Kasım günlerini tefsir eden bir anlatıma sahipse de, onun kaleminde aynı zamanda Kasım günlerinin içine bir tohum misali düşen cemrelerin, şehre dönen kırlangıçların, bitkileri onaran kalem aşılarının, dut yaprağını yuva yapan ipek böceklerinin baharı muştulayan umudu da vardır.Meteoroloji raporlarında şöyle geçer: “Bazı yerlerde yağmur yağabilir.”Ötesini söylemek yazarın üstüne borçtur: “Bazı yerlerde eleğimsağma görünebilir.”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.