Tunçtan yağmurlar dürttü şehriÖlü baykuş dirildiTapınağın tüm beşikleri ıslandıGri elmalarla mumyaladılar prensiBöğründeki dövmeyi öpüp, okşadılarGövdesinden yemişler döken ağacın,Tepesine uzattılar.Sarı sarnıçtan su içen her kadınıKaplanlara attılar.Ölü baykuş uçtu.İki at girdi avluyaKişnemeleri beşikleri kuruttu.Samanalar yürüdü öndenBellerinde mandarin kemerleri.Ellerinde; şankha, tanpura, şehnayi, sitar…Kanatlarına inci dizilmiş turnayı vurdular,Şekere, safrana buladılar.İki çocuk yoka çekildi.Ağaç yalazlara teslim etti, kendini.Kalküta’yı yanık sedef kokusu kuşattı.Ölü baykuş, düştü.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.