İlim olsun da bilmesin, tarih olsun da hatırlamasın; olacak şey midir bu!? Evet öyledir, ilim her şeyi bilmez, tarih her şeyi hatırlamaz. Gelişigüzel şeyleri veya önümüze getirilenleri değil de bir şeyleri bilmek ve hatırlamak için bir iradenin, bir davanın ve iddianın, bir hayat tarzı arayışının kuvvetli bir unsur olarak devreye girmesi lazım. Neyi, ne kadar, nasıl bileceğimiz; neleri, niçin, ne ölçüde hatırlayacağımız, nihayet önceliklerimizin ne olacağı soruları da çok mühim. Ayrıca bu sorular ve cevaplar durağan, tektip değil; zamana, mekâna, kişilere, gelecek tasavvurlarına, mücadele biçimlerine göre değişecek, yeni şekiller alacaktır. Bütün bu süreçlere hem öncü ve kurucu hem de takipçi ve sürdürücü olan bir insan karar verecektir; durduğu yeri bilen veya yeni şartlarda istikrar ve karar odağı arayan bir insan... İlim dağarcığı ona göre şekillenecek, tarih hafızası onunla canlanacaktır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.